- dayanıksız
- s.1. 易破的, 不耐用的, 不结实的: \dayanıksız bir ayakkabı 不结实的鞋2. 无忍耐力的, 不能吃苦的: soguğa \dayanıksız bir insan 一个畏寒的人3. 瘦小的, 微弱的: \dayanıksız çocuk 瘦小的孩子
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
dayanıksız — sf. Dayanmayan, sağlam olmayan, güçsüz, metanetsiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çerden çöpten — sf. 1) Dayanıksız, çürük Petrol lambası yanan / Kamış saz kulübede / Çerden çöpten kulübede / Mısır ekmeği yiyen çocuk / Seni seviyor. S. F. Abasıyanık 2) mec. Zayıf, narin, çelimsiz Ufak tefek, çerden çöpten kızlar, sinema yıldızları mesela... R … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayanıksızlaşmak — nsz Dayanıksız bir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayanıksızlık — is., ğı Dayanıksız olma durumu, metanetsizlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
eften püften — sf. Baştan savma yapılmış, dayanıksız, derme çatma, çürük, değersiz Eften püften bir iskele … Çağatay Osmanlı Sözlük
kum torbası — is., sp. 1) İçine kum doldurulup boks antrenmanlarında kullanılan torba 2) Savaşta veya sel sırasında korunması gereken yerlere yığılan içi kum dolu torba 3) mec. Çok şişman, dayanıksız, lapacı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
metanetsiz — sf. Dayanıksız … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukavemetsiz — sf. Dayanıksız, güçsüz, dirençsiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
nanemolla — sf., alay 1) Güçsüz, dayanıksız (kimse) 2) Çok sık hastalanan, sağlıksız (kimse) Nanemollalar gibi boyuna hastalık derken, derdi nedir diye içine vesvese girecek... S. M. Alus 3) İşten kaçınan, üşengeç … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalın kat — sf. 1) Tek katı olan 2) Sağlam olmayan, dayanıksız Yalın kat tavanlarda, döşemelerde, kapı, cam çerçevelerinde türlü türlü aralıklar... R. N. Güntekin 3) mec. Basit, derinliği olmayan, üstünkörü Benim o husustaki malumatım epeyce yalın kat, hemen … Çağatay Osmanlı Sözlük
yufka — is. 1) Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı 2) Sacda pişen bir ekmek türü 3) sf., mec. İnce ve çabuk kırılır, dayanıksız Bu kapak pek yufka bir şey. Birleşik Sözler yufka ekmeği yufka kebabı yufka yürekli arkası yufka … Çağatay Osmanlı Sözlük